Yapılarda en önemli nem üretimi, yaşama fonksiyonlarının çeşitliliğinden doğmaktadır. Yemek pişirme, çamaşır yıkama, çamaşır kurutma, döşemelerin silinmesi, camların silinmesi, su ısıtma, ütü yapma, çiçekleri sulama vs. nem üreten kaynaklardır.
Örneğin; 1 saatte üretilen nem
Genellikle evlerde kullanılan gaz yakıtlar, yanma esnasında önemli miktarda su buharı çıkarırlar. Havadaki karbondioksit miktarı, %0,1 olduğunda insan rahatsız olmaya başlar. İnsanlar teneffüs ettiği hava hacminin %4’ünü karbondioksit haline dönüştürür. Bu durum göz önüne alındığında evin havalandırma gereksinimi ortaya çıkar.
Günlük yaşamın vazgeçilmez maddelerinden bir tanesi hiç kuşkusuz, polimerdir. PVC (Poli Vinil Klorür), çok büyük olan bu polimer ailesinin önemli bir üyesidir ve modern bir sentetik (yapay) malzemedir.
Günlük yaşantımıza rutubet (nem) olarak adlandırdığımız olay, havanın içinde buhar halinde bulunan sudur. Hava her sıcaklıkta belli bir miktar suyu buhar olarak yoğuşur ve terleme meydana gelir. Havanın belli sıcaklıkta tutabileceği maksimum buhar miktarına doyma noktası denir.
20. yüzyılın başlarında yapım tekniğindeki değişiklikler, insan yaşantısının farklılaşması ve endüstrinin gelişmesi yapılarda terleme zararlarını ortaya çıkarmıştır. Eski yapılarda küçük taş, tuğla, kerpiç, kireç, sıva gibi malzemeler kullanıldığından su buharının geçişlerinde akımı önleyici bir tabakaya rastlanmamaktaydı.
Bir evin içindeki havanın en düşük ve en yüksek sıcaklıklarda bünyesinde tutabileceği maksimum bir su miktarı vardır.
Ahşap pencerelerde kasa-kanat arasında conta yoktur. Pencerenin yapısından dolayı fazla su buharı ihtiva eden sıcak hava dışarı çıkar, soğuk ve rutubetsiz hava içeri girer. Tek camlı ahşap pencerenin bulunduğu bir odada en soğuk yer cam yüzeyidir ve buharın ilk yoğuşacağı yer burasıdır.